Haydi Rastgele!..

Hayatta çalışarak sağladığım pek az başarı vardır. Bir şeyi ne kadar çok ister ve elde etmek için çalışırsam, o denli başarısız olurum.  Çalışmak ve başarısızlık doğru orantılıdır benim için. Sanırım pek çok kişi de benimle aynı görüşü paylaşır. Aradığımız, uğruna çalıştığımız ne varsa ya kaybolur, ya da hiç olur: güzel bir iş, güzel bir eş, güzel bir gelecek... Hayatımız hep bunları aramakla geçer, fakat biz ne kadar çok peşlerine düşersek onlar da bizden o kadar çok uzaklaşır.


"Şark; oturup beklemenin yeridir. Biraz sabırla, her şey ayağınıza kadar gelir." der, 'Huzur' romanında Ahmet Hamdi Tanpınar. Gerçekten de doğu toplumları için durum böyledir. Ama ne kadar bekleyeceğiniz bilinmez. Siz beklemekten sıkılır, “Artık bana müsaade” deyip çıkar gidersiniz, fırsat da sizi bulamadan geri döner.

Bu nedenle çalışmaktan ziyade beklemeyi öğrenmeniz gerekir. Çünkü başarı fırsatla beraber gelir, fırsat da aşk gibi tesadüfleri sever. Çalışıp, didinen, gelecek planları yapan kimselerden hiç haz etmez. Böyle kimselerin hayatlarını alt üst eder, planlarını bozar, hayallerini yıkar. Çalışkan kimseler bu sebeple nadiren başarılı olabilirler. Her başarı kazanmış çalışkan insanın arkasında ise mutlaka onu durdurmaya çalışan şansızlıklar vardır.

Başarı kazanmak yüzmeye benzer az çok; suyun içinde ne kadar çok çırpınırsanız o kadar çok dibe batarsınız. O halde yapmanız gereken sadece beklemektir.

Peki batılı da bizim gibi midir? Hayır, çünkü onlar ne için yaşadıklarını,  ne için çalıştıklarını ve ne istediklerini gerçek anlamda düşünmezler. Onlar sadece yaşar ve çalışırlar, bizim gibi hayal kurmazlar. Başarının bir fırsatın ardından gelmesini beklemezler. Hayatları düz ve istikrarlıdır.


Aslında batının durumu çok daha acıdır. Onlar derya içre olup deryayı bilmeyenlerdir. Biz ise ne için çalışıp ne için beklememiz gerektiğini biliriz. Bu nedenle sürekli çalışmayız, hatta bazen hiç çalışmayız, bekleriz. Çünkü çalışsak, bir sonuç alamayız. Fakat kimi zaman beklemeyi bilmez, hemen bir işe koyuluruz. Fırsatı kendimizden uzaklaştırırız. Kimi zaman da o kadar çok bekleriz ki fırsat bizim üstümüzü örtüp gider, biz de fırsat kaçırmakla yakınırız.

Yani demem o ki, başarı kazanmak balık tutmak gibidir. Beklemeden olmaz, ama balık oltaya takılır da çekemezseniz, kaçan balık hep büyük olur…

1 yorum:

orta karar dedi ki...

Rast gele o zaman =)