KARAHİNDİBA

“HERKES BU HAYATTA BİR İZ BIRAKMAK İÇİN YAŞIYOR; KİMİ RESİM YAPIYOR, SALYANGOZ ARDINDA SÜMÜĞÜNÜ BIRAKIYOR, İNŞAAT İŞÇİSİ TUĞLANIN ÜZERİNE İSMİNİ KAZIYOR… BU OYUN DA BENİM İÇİN HAYATTA BIRAKILMIŞ BİR İZ”

Sinan Sülün'ün aynı isimli öyküsünden yola çıkarak sahneye taşınan “Karahindiba” oyunu 2014 yılından bu yana izleyici karşısına çıkıyor ve sahnelendiği her yerde tiyatro severlerin beğenisini topluyor. Sertaç Demir ve Barış Mansuroğlu’nun oyunlaştırdığı, Cevdet Bayram’ın yönettiği ve yine Sertaç Demir’in tek kişilik performansı ile ete kemiğe büründürdüğü “Karahindiba” Oyunu; 30 Yaşına gelmiş, üniversite mezunu, yalnız, parasız, işsiz ve bu nedenle ailesi ile birlikte yaşamak zorunda kalan ancak en büyük hayali roman yazmak olan Adnan Çubuk’un traji-komik öyküsünü anlatıyor.

Olmak veya Olamamak 
Adnan Çubuk vapurda, metrobüste, bir çay bahçesinde veya kalabalık caddelerde karşımıza çıkan herhangi biri sadece, birçoğumuz gibi o da müzmin bir başarısız. Onu görünür kılan tek şey Selim Işık ve Hikmet Benol gibi öyküleşmiş olması. Yoksa kimse başarısız insanlarla kendiliğinden ilgilenmek istemez. Çünkü bu dünyada her kazanana karşılık milyonlarca kaybeden var ve çoğumuz bu kaybedenler arasındayız. Her başarı bir peri masalıdır, başarısızlıklar ise gerçek birer öykü…

Öyküleşmese bir hiç olarak kalacak Adnan Çubuk ile bir tiyatro salonunda yüzleşmek bu yüzden bizi derinden etkiliyor. Kendimizi Adnan Çubuk’un karahindiba gibi etrafa saçılan farklı siluetlerinden biri gibi görüyoruz; belki bir adım ileride belki bir adım geride ama aynı hikayenin içinde…


Sertaç Demir’in öyküyü sahneye taşıyarak oynama arzusu da sanırım bir “tutunamayan” olmasından kaynaklanıyor. Çünkü sahnede o kadar başarılı ki, başarıya doymuş bir insanın başarısız bir karakteri bu denli başarı ile canlandırması mümkün değil. Oyunun kahramanı Adnan Çubuk, Sinan Sülük’ün olduğu kadar Sertaç Demir’in de bir yansıması bu anlamda. Zaten Sertaç Demir oyun üzerine yaptığı bir röportajda bunu açıkça belirtiyor:

“Herkes bu hayatta bir iz bırakmak için yaşıyor; kimi resim yapıyor, salyangoz ardında sümüğünü bırakıyor, inşaat işçisi tuğlanın üzerine ismini kazıyor… Bu oyun da benim için hayatta bırakılmış bir iz”



Her şey, hiçbir zaman, hiçbir yerde… 
Sertaç Demir gibi oyunun yönetmenliğini yapan Cevdet Bayram da sahne düzleminde öyküyü bize başarılı bir şekilde aktarıyor. Küçük tekerlekli bir kutu; yeri geliyor Adnan Çubuk’un yatağı, sedyesi, mutfak tezgahı, masası, eşiği ve engeli oluyor. Sahne bir karakterin yarattığı hayal dünyası ile aydınlanıyor, oyun olaylarla değil anlatımlarla ilerliyor; önce zaman ve zemin ortadan kalkıyor, sonra geçmiş, bugün ve gelecek iç içe geçiyor. Oyun her şeyi anlatmakla beraber aslında hiçbir şeyi de anlatmamayı başarıyor ve nasıl başladıysa öyle bitiyor.


Güçlü bir edebiyat eseri, iyi uyarlanmış bir oyun ve sahne performansı ile öyküyü, oyunu ve kendini birkaç basamak yukarı çıkartan rol ile bütünleşmiş bir oyuncu.

 “Karahindiba” isimli oyunu Beyoğlu Seyr-i Mesel Sanat Atölyesinde izleyebilirsiniz.

Yazan: Sinan SÜLÜN Uyarlama: Barış MANSUROĞLU, Sertaç DEMİR Yönetmen: Cevdet BAYRAM Oynayan: Sertaç DEMİR Dans ve Koreografi: Sercan YİĞİT, Hakan ATEŞ Dekor Uygulama: Sezgin DEMİR Afiş Tasarım: RAWCUT DESIGN STUDİO

Seyr-i Mesel Sanat Atölyesi: İstiklal Cad. İmam Adnan-Nane sok. No:5/4
İletişim: 0 (212) 244 97 89

Hiç yorum yok: