BABALAR VE OĞULLAR


KİŞİ NE ZAMAN “ADAM” OLUR? NASIL OLUR? KİŞİNİN “ADAM” OLMASI İÇİN NE YAPMASI GEREKİR? VB SORULARA AYNA TUTAN OYUN 3 FARKLI KİŞİNİN “ADAM” OLMA SERÜVENİNE BİZİ DE DÂHİL EDİYOR.


                   


“…Sadece çalışmak için yaşayan biz insanlar... Oynamayı unuttuk! Birileri bunu bize unutturdu.
Şimdilerde arıyoruz... ‘Oyun’, diyoruz yaptığımıza sadece bir garip oyun! Sonra -yok canım- tiyatro işte bu, diyiveriyoruz. Şimdi biz iyi mi yapıyoruz, kötü mü bilinmez ama, arıyoruz! Arama gücümüzün hiç bitmemesini düşleyerek arıyoruz”


2012 senesinden beri arayışlarına devam eden Tiyatro Fobi Şirin Öten’in yazıp yönettiği “Aile Mezarlığı” adlı oyunla Ağustos ayından bu yana İstanbullu tiyatro severlerin karşısına çıkıyor. Erdal Baran Şahin, Burak Akyol ve Mert Güçkıran rol aldığı oyun tiyatro severlerden büyük ilgi topluyor.


                             

“ATA” SPORUMUZ FUTBOL

Babasının kaybıyla içine kapanan Emre’yi konuşturarak açabilmek için en yakın arkadaşları Fırat ve Görkem evlerine misafir ettikleri Emre’ye mütevazı bir çilingir sofrası hazırlarlar. Ardı ardına gelen içkiler sadece Emre’nin değil, Fırat ve Görkem’in de gerek babalarıyla gerek kendileriyle yüzleşmesini sağlar. Ancak bu yüzleşme üç arkadaş için de umulduğu gibi sonuçlanmaz.

3 Erkek arasında gelişen diyalogu, gerilimi ve hesaplaşmayı erkek muhabbetinin ayrılmaz bir parçası olan futbol göstergeleriyle anlatan oyunda, başarı kazanmak için rakibinizi çalımlamak, erkek olabilmek için ise gol atarak babanızı sahaya gömmek zorundasınız. Çünkü “adam olabilmek”(!) için tıpkı futbolda olduğu gibi oyunu kuralına göre oynamalısınız. Aksi takdirde oyun dışında kalabilirsiniz.


ERKEK OLMAK YA DA OLAMAMAK

Kişi ne zaman “adam” olur? Nasıl olur? Kişinin “adam” olması için ne yapması gerekir? Kendi kararlarını alması, kimseye biat etmemesi “adam” olabilmek için yeterli midir? vb sorulara ayna tutan oyun 3 farklı kişinin “adam” olma serüvenine bizi de dahil ediyor. Baba-oğul çatışmalarını aşabilmeyi “adam” olabilmenin eşiğine koyan oyun, toplumsal koşullanmaların belirlediği rollere ve kalıplara girmeden davranmayı ise kişinin “adam”a dönüşebilmesi olarak değerlendiriyor. Oyun sağlam kurgusu ve başarılı diyaloglarıyla izleyenleri etkisi altına almayı başarıyor.

Erdal Baran Şahin, Burak Akyol ve Mert Güçkıran’ın bir ev ortamı doğallığıyla sergiledikleri samimi ve başarılı oyunculukları da metni, gerilimi yüksek iyi bir atmosfer oyununa dönüştürüyor.

Ancak oyunun sürprizli diyebileceğimiz finali; tiyatromuz için özgün sayılabilecek baba-oğul çatışmasını, az çok gölgede bırakıyor ve oyunun ana odağını dağıtıyor.

Erkek olmak ya da olamamak üzerine pek çok şeyin söylendiği oyun Kara Kutu Sahnede izlenebilir.

Yazan-yöneten: Şirin Öten
Oyuncular: Burak Akyol, Mert Güçkıran, Erdal Baran Şahin
Reji: İzzet Otru, Pınar Saatçi
Vokal: Burak Güreş
Kayıt: Sedat Akdemir
Video-tanıtım: Resul Karaca, Şükrü Özçelik

Hiç yorum yok: