ÇEHOV’UN YAZILMAMIŞ BÜTÜN OYUNLARI İSTANBULİMPRO’DA!

 “OLAY RUSYA’DA GEÇİYOR”  İSİMLİ OYUN, İSTANBULİMPRO OYUNCULARI TARAFINDAN GELİŞTİRİLEN VE ÜLKEMİZDE İLK KEZ UYGULANAN UZUN BİÇİM DOĞAÇLAMA GÖSTERİ OLMA ÖZELLİĞİNİ TAŞIYOR.


Daha önce Çehov’un yazılmamış bir oyununu izlediniz mi? Ben izledim. Nasıl olur diye merak ediyorsanız, İstanbulimpro her hafta yazılmamış yeni bir Çehov oyunu ile Kadıköy Terminal’de seyirci karşısına çıkıyor. “Olay Rusya'da Geçiyor” isimli doğaçlama performansında; 5 oyuncu Çehovyen bir atmosferde, Çehovyen karakterlerle, seyircinin gözleri önünde, 1 masa, 4 sandalye, 1 deste oyun kağıdı, bir tabak mandalina ve votka ile hiç yoktan bir oyun yaratıyor.

19.Yüzyıl Rusyasının kostümleri ile sahneye girip seyircilerini selamlayan oyuncular, ilk olarak salondaki izleyicilerden farklı yönelimler alıyor:  bir havyan, bir duygu, bir sayı, bir zaaf, bir karakter özelliği vb sonra bir oyun isimi seçmenizi söylüyorlar. Biz izlediğimiz oyuna “Mutluluğu bulduğum yer” adını verdik mesela. Sonra aldıkları farklı yönelimlere göre karakterlerini ete kemiğe büründürüyor ve 2 saati bulan bir doğaçlama gösteri çıkartıyorlar ortaya. Hem de baştan sona bir Çehov Oyunu izletircesine konuşmalara, jestlere, döneme ve atmosfere özen göstererek.


Doğaçlama ve Tiyatro
Elbette daha önce doğaçlama gösteri izlememiş olanlar için pek anlaşılır bişey değil bu yazdıklarım. Bu nedenle önce doğaçlama tiyatro ve İstanbulimpro’dan bahsetmem gerekiyor sanırım:
Dünyada ‘İmpro’ Türkiye’de ise ‘Doğaçlama Tiyatro’ olarak bilinen yaklaşımı; önceden bir hazırlık, yazılı metin veya kurgu olmadan konuyu ve oyunun gidişatını seyircinin belirlediği, kısa ya da uzun biçim oyunlar şeklinde sergilenen tiyatro gösterisi olarak tanımlayabiliriz. Kökeni ise Antik Yunandaki Mimus Oyuncularına kadar gitmekte. Modern bir gösteri biçimini alması ise; 20 YY’da Amerikalı eğitimci, yazar ve tiyatrocu Viola Spolin’in çalışmalarını bir yönteme dönüştürmesi ile gerçekleşir. Viola Spolin, insanın içindeki yaratıcı alanı ortaya çıkartmak üzere yürüttüğü çalışmaları tiyatro ile buluşturduğunda ortaya büyüleyici bir çalışma ve gösteri biçimi ortaya çıkar:
“Herkes bir rolü canlandırabilir. Herkes doğaçlama yapabilir. Tiyatroda oynamak isteyen herkes oynayabilir. Eğer çevre izin verirse kişi öğrenmek istediği her şeyi öğrenebilir. Eğer kişi izin verirse çevre ona öğretmek istediği her şeyi öğretecektir. Yeteneğin ya da yeteneksizliğin bu konuda çok az etkisi vardır.”


Benliğimizin Gerçeklikle İmtihanı
Spolin tiyatro ötesi olarak nitelenen çalışmalarını her ne kadar eğitim çerçevesinde şekillendirse de, 20 YY boyunca çağdaş tiyatro üzerinde çok büyük bir iz bırakır. Spolin’in çalışmalarını Amerika’da ve Avrupa’da pek çok tiyatrocu kılavuz olarak kabul eder ve bu alanda gösteriler hazırlayan pek çok topluluk kurulur.
“Doğaçlama sayesinde kendimizi yeniden şekillendiririz. Doğaçlama bizi, düşünce kaynaklarımızdan devraldığımız çerçevelerden, eski bilgiler ve gerçeklerle tıkanmış belleğimizden, sindirilmemiş teorilerden ve başka insanların bulduğu tekniklerden bizi özgürleştirirken bir patlama etkisi yaratır. Doğaçlama gerçeklikle karşılaştığımız, onu araştırıp bir tavır alma sürecinde bireysel özgürlüğümüzü kazandığımız anı ifade eder. Benliğimizin dağınık küçük parçaları, bu anda organik bir bütünlük halinde çalışır. Bu an yaratıcı ifadeyi, deneyimleyerek keşfetme anıdır.” Viola Spolin


Türkiye’de Doğaçlama
Türkiye’deki gelişimi ise çok daha yenidir. Bu metot 1999 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümünde yürütülen Yaratıcı Drama dersleri kapsamında hazırlanan çalışma ve gösterilerle ülkemize girmiştir. Kurulan ilk doğaçlama gösteri topluluğu ise Mahşer-i Cümbüş’tür.  İstanbulimro Oyuncuları da yine bu çalışma ekibi içinde yer almış oyuncuların bir araya gelmesi ile kurulur; ancak topluluk,  geleneksel tiyatro ve eğlence formlarından adapte ettiği özgün doğaçlama oyunlarla farklı bir gelişme gösterir. Özellikle geleneksel tiyatromuzun barındırdığı doğaçlama kültürünü impro gösteri yaklaşımı ile özdeşleştiren topluluk yurt dışında da kabul gören impro topluluklar içine girer. 


Bir zamanlar Rusya’da…
“Olay Rusya’da Geçiyor” isimli doğaçlama gösterisi de yine bu anlamda İstanbulimpro Oyuncuları tarafından geliştirilen ve ülkemizde ilk kez uygulanan bir uzun biçim doğaçlama gösteri diyebiliriz. 10 yılı aşkın süredir birlikte çalışan oyuncuların Çehov Oyunları ve 19 YY. Rusyası üzerine yaptığı uzun soluklu araştırmaların ürünü olan bu oyun tamamen doğaçlama şekilde gelişiyor. Oyunlarda tanıdık karakterler bulmakla beraber bir izlediğiniz oyunu başka bir oyuna benzetemiyorsunuz. Bir oyunda Vanya Dayı’yı, bir oyunda Vişne Bahçesi’nden Yaşa’yı, bir başka oyunda Treplev’i ya da Nina'yı gördüğünüzü sanıyorsunuz; ama bulundukları mekân ve olaylar içinde bambaşka bir oyun, bambaşka oyun kişileri izliyorsunuz ve 2 saat boyunca sahnede olup bitene şaşırmadan edemiyorsunuz.


Eğer doğaçlama gösteri izlemediyseniz, bu oyun sizin için güzel bir başlangıç olabilir; kaldı ki daha önce bir Çehov Oyunu okudunuz ya da izlediyseniz bu gösteriden çok daha fazla keyif alacağınızı söyleyebilirim.

Oyuncular: Zeynep Özyurt, Burak Tamdoğan, Evren Gülseven, Koray Tarhan, Julide Güven, Evren Duyal
Adres: Halitağa Caddesi Şadırvan Pasajı No:28 Kadıköy
Telefon: 0532 332 05 33 /  www.kadikoyterminal.com


Hiç yorum yok: