Aymazoğlu ve Kundakçılar


Dostlar Tiyatrosu kasım ayından bu yana yeni bir oyunla Muammer Karaca Tiyatrosu’nda seyirci önüne çıkıyor. Oyunun adı “Aymazoğlu ve Kundakçılar”. İsviçreli yazar Marx Frish’in eserinden uyarlanan Oyunda; Genco Erkal, Meral Çetinkaya, Erdem Akakçe, Metin Coşkun, Tilbe Salim, Beyti Engin rol alıyor. Oyunu uyarlayan ve yöneten Genco Erkal.

Oyundan bahsetmeden önce usta yazar Marx Frish’i tanıtmak daha doğru olur sanırım;
1991 yılında 80 yaşında hayatını kaybeden ve 20.Yüzyılın en önemli yazarlarından sayılan İsviçreli yazar Marx Frish yazı hayatına 16 yaşında başlamış. Bir çok roman ve tiyatro eseri kaleme almış , Eserlerinde siyasal ve toplumsal olaylara yer verdiği gibi, evrensel bir yaklaşım getirmeye çalışmış özellikle sorumsuz ve bencil Avrupa burjuvazisinin vurdumduymazlığını eleştirmiş. Bertolt Brecht’le kurduğu yakın dostluk yazarın eserlerine de yansımış. Bir çok eserinde Brechtci yaklaşım dikkat çekse de sosyalizmi benimsememiş. Siyasallaşmış bir dünyada bireyin özgürlüğünü savunan vicdanlı, duygusal ve sorumluluk sahibi bir sanatkar olarak kalmış. Bu tavrıyla romantik bir yazar sayılabilir.

“Bay Biedermann ve Kundakçılar” oyunu da Almanya’daki Nazi faşizmi ve ateş bacayı sarana kadar umursamazlığını sürdüren burjuva insanla ilgili bir güldürü. Brecht’in tanımlaması ile “Öğretisiz bir öğreti oyunu” Genco Erkal tarafından uyarlanan Aymazoğlu ve Kundakçılar da bu oyunun sadece isim değiştirmişi. Çünkü “Bay Biedermann ve Kundakçılar” üç aşağı beş yukarı her yerde, her ülkede olabilecek tehlikelere işaret ediyor. Bu yüzden oyunda değişen yalnız isimler ve işaret edilen tehlike. Bu tehlikenin Türkiye’deki karşılığı da şeriat olarak ele alınmış.
Oyunun kısaca konusu şöyle;
Aymazoğlu bir şampuan fabrikatörüdür ve gazetelerde okuduğu kundakçılık olayların öfke ile karşılamaktadır. Bu sırada Tosun adında bir serseri Aymazoğlu’nun kapısına kadar gelir, evinde barınmak istediğini söyler. Tosun eski bir güreşçidir aynı zamanda adı Madımak Otelinin yangınına da karışmıştır. Tehlikeli işler peşinde olduğu her halinden belli olan bu adama karşı Aymazoğlu ne yapacağını bilemez ve istemeye istemeye evinde kalmasına müsaade eder. Bir süre sonra Tosun yangından önce Madımak Oteli’nde Şef garsonluk yapan arkadaşı Demir’i de eve getirir. Tosun ve arkadaşı Demir evde kundaklama için faaliyete başlarlar. Aymazoğlu başına gelecekleri en baştan tahmin eder fakat evinde benzin bidonlarının yuvarlanmasına, dinamit fitillerinin ateşlenmesine bile seyirci kalır.

Ne olduğunu belli ve kolaylıkla üstesinden gelinecek bir tehlikeye karşı Aymazoğlu’nun ne yapacağını bilmezliği hem oyundaki güldürüyü hem de bu güldürüyle beraber demokratik hak ve özgürlükler adına, tarikatlara, türbana, şeriatçı düşünceye, yol veren demokratik(!) çevrelerin aymazlığını eleştiriyor. Oyun bu bakımdan önemli bir mesaj veriyor. Ülkeyi karanlığa sürükleyeceği belli olan bir düşünceye ne kadar özgürlük tanınabilir?

Oyun; seyirciye güzel bir mesaj verse de Genco Erkal’ın uyarlamasında bazı sırıtan taraflar dikkat çekiyor. Genco Erkal Hikayedeki kundakçılık olaylarını şeriatla eşleştirmek için, Madımak’da çıkartılan yangını ele alıyor; fakat kundakçı Tosun ve Demir’i sadece Sivas katliamına adı karışan isimler olarak imliyor ama bu meseleye dokunmuyor, Sivas katliamı ile ilişkilerini teğet geçiyor. Bir de Kundakçıların yanında bir öğretim görevlisi görünüyor. Ama bu öğretim görevlisinin en başta neden kundakçıların yanında olduğu ve neden sonrasında kundakçıların karşısına geçtiği anlaşılmıyor. Öğretim görevlisinin kundaklama olaylarına ne şekilde karıştığı belirsiz kaldığı için oyunun gerilimine de pek etki etmiyor. Ama öğretim görevlisi, Fetullah Gülen’e saygıda kusur etmeyen Toktamış Ateş’e gönderme gibi görünüyor.

Oyunculuk açısından değerlendirmek gerekirse başta Genco Erkal olmak üzere bütün oyuncuların çok başarılı olduğunu düşünüyorum fakat Aymazoğlunu canlandıran Genco Erkal’ın o muhteşem sahne büyüsünü biraz olsun kaybettiği ve seyirciyi eskisi gibi alıp götüremediği kanaatindeyim.

Yine de sonuç olarak şunu söyleyebilirim; Oyun genel anlamda başarılı ve izlenebilir nitelikte.

Öney OLCAYTU

Hiç yorum yok: